Modern sağlık sistemi, hizmetten yararlananlar ve yararlanacak olanların çoğu için son derecede karmaşık bir yapıdadır. Kişilerin kendileri ve/veya yakınlarının sağlık sorunları ve verilen hizmetle ilgili olarak bilgilenmeleri, sorumluluklarını ve haklarını bilmeleri ve sağlık ile ilgili kararlar verebilmeleri beklenmektedir. Bu beklentilerin gerçekleşmesi ise, kişilerin sağlıkla ilgili konularda bilgi ve yeterlilik sahibi olmaları, yani yeterli düzeyde bir sağlık okuryazarlığına sahip olmaları ile mümkün olabilecektir.
Sağlık okuryazarlığı bireyin sağlığını koruyucu, geliştirici ve bozulan sağlığını iyileştirici şekilde temel sağlık bilgilerini ve hizmetlerini edinebilme, yorumlayabilme ve anlayabilme kapasitesi olarak ele alınabilir.
Uzun süredir bu konuda ülke çapında kapsamlı bir çalışma yapabilmek için resmi, özel, akademik kurumlara başvurmamıza rağmen başarılı olamamış idik. Böyle bir çalışma yapmaktan vazgeçtiğimiz bir anda bize hiç tanımadığımız bir kurumdan, hiç beklemediğimiz bir zamanda, konu ile ilgili bir araştırma yapma teklifi geldi. Bize bu fırsatı veren ve her türlü imkanlarını kullanmamızı sağlayan Sağlık-Sen Başkanı ve yönetim kuruluna şükranlarımızı sunarız.
Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Araştırması, Aralık 2014 tarihinde yayınlandı. Araştırma ekibinde yer alanlar; Doç. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, Doç. Dr. Hasan Hüseyin Yıldırım, F. Nihan Demiray Ready, Prof. Dr. Banu Çakır ve Prof. Dr. H. Erdal Akalın idi.
Çalışmanın temel amacı; Türkiye’de erişkin nüfusun sağlık okuryazarlığı düzeyi ile yeterli ve mükemmel sağlık okuryazarlığı prevalansının belirlenmesi idi. Bu amaçla gerçekleştirilen saha araştırmasında, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen “Avrupa Sağlık Okuryazarlığı Araştırması” için geliştirilen “Sağlık Okuryazarlığı Araştırması-Avrupa Birliği” (HLS-EU) anketi kullanıldı. Araştırma, Türkiye’yi temsilen 12 bölgedeki 23 ilde 4924 kişinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Araştırma sonucunda Türkiye’nin genel sağlık okuryazarlık indeksi 30.4 (Avrupa ortalaması 33.8) olarak bulundu. Kategorik değerlendirmede toplumun %64.6’sının “yetersiz” (%24.5) veya “sorunlu (%40.1) sağlık okuryazarlık kategorilerinde olduğu saptandı. Bu bulgu, yaklaşık 50 milyonluk erişkin nüfus göz önüne alındığında, yaklaşık 35 milyon kişinin “yetersiz” ve “sorunlu” sağlık okuryazarlığa sahip olduğunu göstermektedir.
Sağlık okuryazarlığının kadınlarda erkeklere göre, yaşlılarda gençlere göre daha düşük olduğu saptandı. Kişinin eğitim süresi ile sağlık okuryazarlığı düzeyinin anlamlı bir şekilde yükseldiği de görüldü.
Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Araştırması’nın sonuçları Avrupa Sağlık Okuryazarlığı Araştırması ile karşılaştırılınca alınan sonuçlar şöyle; (Önce Türkiye, sonra Avrupa)
Yetersiz sağlık okuryazarlığı oranı %24.5 / %12.4
Sorunlu sağlık okuryazarlığı oranı %40.1 / %35.2
Yeterli sağlık okuryazarlığı oranı %27.8 / %36.0
Mükemmel sağlık okuryazarlığı oranı % 7.6 / %16.5
Bu araştırmada yine HLS-EU’da sorulan bazı sosyo-ekonomik sorular ve araştırma ekibimizin ilgilendiği sağlık konuları ile ilgili sorular da soruldu. Alınan sonuçlar oldukça ilginç! Örneğin acil servise başvuran oranı Türkiye’de %52.7 iken bu oran Avrupa ülkelerinde (ortalama) %26.6, bir yıl içinde üç ve daha fazla doktora başvurma oranı bizde %54.8 iken onlarda 40.4 bulundu. Son 12 ay içinde hastane hizmetlerini hiç kullanmayan oranı Türkiye’de %19.0, Avrupa’da ise %73!
Yaşa ve cinsiyete göre tanımlanan koruyucu sağlık önerilerine uyum oranları da çok enteresan: Son bir yıl içinde genel muayene olan oranı %49.5, kan basıncını ölçtüren %63.3, grip aşısı olan (tüm yaşlar) %8.7, grip aşısı olan (65 yaş üzeri) %10.2, kendi kendine meme muayenesi yapan %40.9, mamografi çektiren (40 yaş üzeri kadınlarda) %28.7, pap smear yaptırma oranı %18,0, kendi kendine testis muayenesi (erişkin erkekler) %20.4, kolon kanseri taraması (kolonoskopi, sigmoidoskopi veya dışkıda gizli kan) %8.5.
Raporda neler yapılması ile ilgili öneriler de sunulmaktadır. Daha fazla bilgi almak isteyenler rapora aşağıdaki linkten ulaşabilirler.
Sağlık bilgilerini anlamak ve alacağı sağlık hizmetinin karar sürecinde rol ve sorumluluk almak her bireyin hakkıdır.
H. Erdal Akalın