EAödülÖdül almak hepimizin çok mutlu olduğu bir olaydır. Ödülün karşılığı ne olursa olsun, insanın
kendisinin değerli bulunduğu hissi her şeyin üstüne çıkmaktadır.

Ben de hiç beklemediğim bir zamanda ve hiç beklemediğim bir kurumdan bir ödül aldım. “Royal College of Physicians”  10 Haziran 2014 tarihinde bana “honorary fellow” ünvanı verdi, bir törenle.

Kısaca öyküsünü anlatayım. Nisan ayının sonlarına doğru bir İngiliz bilim adamı dostumdan, Dr. Chris Davidson, aldığım e-mail’den, benim RCP tarafından “honorary fellow” seçildiğimi öğrendim. Kendisi beni tebrik ediyor ve kabul edip etmeyeceğimi ve törene katılıp katılmayacağımı soruyordu. Kısa bir süre sonra da RCP Başkanı’ından resmi bir yazı geldi ve “honorary fellow” ünvanı almaya davet edildim. Ben de onur duyarak kabul ettiğimi bildirdim.

Benim nasıl seçildiğimi anlamak için yaptığım araştırmaya göre, Birleşik Krallık içinde tıp eğitimini almamışlar için en yüksek ünvan olan bu ünvana önce bir RCP Fellow’u tarafından aday gösterilmek gerekiyor. Aday gösterildiğini aday bilmiyor. Gerekçede neden aday gösterildiği, daha önceki başarıları veya yaptıkları belirtiliyor. Ondan sonra gelen tüm adaylar bir komite tarafından inceleniyor ve sonunda “honorary fellow” olması uygun görülenler RCP Başkan’ına sunuluyor. Başkan ve yönetim kurulu kararı ile de durum önce adayı teklif edene, sonra da adaya bildiriliyor.

Ben İngiltere’de sadece öğrenciliğimin son yılında 3 ay süre ile New Castle upon Tyne’da üniversitede stajyer olarak çalıştım. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki eğitim süreci sonrasında sırasıyla “member , American College of Physicians”, “fellow of American College of Physicians” (FACP) ve “fellow of Infectious Diseases of America” (FIDSA) seçilmiş idim.

Törene gelince, RCP’nin Londra’daki merkezinde, “Dorchester Library”de tören yapıldı. Öncelikle “honorary fellow” ünvanı verilen altı kişiye diplomaları RCP Başkan’ı tarafından takdim edildi. Ödül alan üç bilim adamı, hekim olmayan tıpla ilgili başarıları ve katkıları olan kişilerdi. Diğer üçü ise, ben de dahil hekim idik. Ödül alanlar arasında Professor Sir John Bertrand Gurdon (Oxford Üniversitesi, 2012 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü sahibi), HRH Princess Muna Al Hussein ( Ürdün prensesi, ülkesinde modern hemşirelik eğitimine ön ayak olan kişi) bulunması benim için ayrı bir gurur vesilesi oldu. Ayrıca UK sistemi içinden gelen, eğitimini tamamlamış, önce “RCP member” sınavını almış, daha sonra en az “consultant” düzeyinde belli bir süre çalışmış olan 80 civarında bilim insanına “fellow” ünvanı verildi. Anladığım kadarı ile “fellow” seçilen bu 80 kişi 1000’in üzerindeki başvurular arasından seçilmişler. Resmi törenden sonra akşam yemeği, yine RCP Merkezinde, “Osler Salon”unda verildi.

Bu ödül benim için çok onur verici ve gururlandırıcı bir ödül oldu. Bugüne kadar tıp dünyasındaki tüm çalışmalarımın taçlandırıldığını hissettim. Hem de benim hiç bir ilişkim olmayan, son derecede önemli ve ciddi bir kurum tarafından. Bu nedenle ne kadar mutlu oluğumu anlatmam pek kolay değil!

Buralara insanın tek başına gelmesi mümkün değil. Öncelikle beni yetiştiren anne ve rahmetli babama, her zaman destek olan ve ödül alırken de yanımda olan sevgili eşim Dr. Sema Akalın’a, sevgili çocuklarım Deniz ve Can’a çok teşekkür ederim. Bir büyük teşekkür ise, tıp yaşamım boyunca bende emeği olan herkeze, beraber çalıştığım Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, İnfeksiyon Hastalıkları Ünitesi’ndeki gelmiş geçmiş tüm dostlarıma, beni geçen tüm öğrencilerime ve asistanlarıma! Sizler olmasaydınız bu ödül de olmaz idi.

Saygılarımla.

H. Erdal Akalın, FRCP, FACP, FIDSA

You might also like