Tüm dünyada sağlık tartışılan en önemli konulardan biri olmaya devam etmektedir. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, pek çok gelişmiş ülkede sağlık hizmetleri tekrar gözden geçirilmekte ve reform çalışmaları yapılmaktadır. Harvard Üniversitesi Sağlık Politikaları Profesörü David Blumenthal’e göre tüm dünyada sağlık sistemlerinin zorlayan önemli nedenler bulunmaktadır:
•Global ekonomik zorluklar
•Yaşlı nüfus ve kronik hastalıklarda artış
•Hızla ilerleyen biomedikal teknoloji
•Artan sağlık hizmeti ihtiyacı
•Sağlık sistemlerinin bu zorlamalara ayak uyduramaması
(David Blumenthal, Driving Health System Transformation, The Commonwealth Fund 2011 International Symposium on Health Care Policy, 5 December 2011).
Benzer engelleri öne süren bir diğer bilim adamı da University of San Francisco (UCSF) Tıp Merkezi Başkanı Dr. Daniel Kraft olmuştur. Dr. Kraft bu zorlayıcı nedenlerin çok önemli sağlık hizmeti uygulamalarını da etkilediğini ve bir dizi uygulamada sorunlar ortaya çıktığını belirtmiştir. Sorunlar yaşanan uygulamalar şu şekilde sıralanmıştır:
•Klinik uygulamalarda ciddi variyasyonlar (kalite sorunu, maliyeti arttıran bir neden)
•İnformasyon ve informasyon teknolojisi kullanımında yetersizlik
•Yaygın, parçalı hizmet sunumu, integre (bütünsel) hizmet sunumuna direnç
•Uygulamalarda dublikasyon, yaygın defansif tıp uygulamaları ve israf
•İnnovasyona adaptasyonda gecikme
(Daniel Kraft, UCSF, June 2011).
Bu görüşler sadece ABD’de değil tüm dünyadaki sağlık sistemleri ile ilgili sorunları gözler önüne sermektedir. Ekonomik sıkıntılar son 2-3 yıldır tüm dünyada yaşanmakta, sağlık hizmetinin maliyeti hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde artmakta, ülkeler sağlık harcamalarını karşılamakta güçlük çekmektedirler. Bu zorlamaların sonucunda da verilen sağlık hizmetinin kalitesinde sorunlar yaşanmakta, erişilebilirlik sorunu gündemden düşmemekte, önemli bir sorun olarak da sağlık harcamalarında israf tartışılmaktadır. Avrupa’daki durumu özetleyen yeni bir rapor University College London (UCL) tarafından yayınladı. Raporun önemle vurguladığı konular şunlar:
•Sağlık hizmeti sunumu sadece tıbbi bakım değildir.
•Sağlık hizmetinin kalitesini sürdürebilmek önemli bir sorundur.
•Sağlık hizmetine erişilebilirliliğin devamlılığı önemlidir.
•Sağlık harcamalarının yönetimi ciddi bir sorundur.
(The European Institute. Future of Healthcare in Europe-Meeting future challenges. UCL Policy Briefing, January 2012).
Sağlık sistemlerinin bu zorlukları aşabilmesi için neler yapılabilir? Her ülkenin üzerinde tartıştığı en önemli konu bu. Toplumun sağlığının geleceğini nasıl güvence altına alabiliriz? Şunu hemen söyleyelim; mucize bir formül yok! Özellikle sağlık harcamalarındaki artışı önlemekte hemen her ülke ciddi sorunlar yaşamakta. Avrupa Birliğinin bundan sonraki bir kaç 10 yıl için beklenilen yıllık büyüme oranı %1-1.5 civarında iken, sağlık harcamalarındaki büyümenin %6-10 arasında olabileceğinden korkulmaktadır. Bu durumda neler önerilmektedir? Tekrar Prof. Blumenthal ve Dr. Kraft’ta kulak verelim. Uygulanabilecek stratejiler olarak önerilenler şunlar:
•Sağlık hizmeti sunucularına yapılan ödemelerin düşürülmesi (sağlık çalışanı, sağlık kurumu gibi),
•Maliyetlerin tüketiciye transferi (katkı payı, cepten ödemelerin arttırılması gibi),
•Sağlık sisteminin performansını iyileştirme (high performing healthcare systems, CommonWealth Fund).
Başarılı olabilmek için başka neler ön plana getirilmelidir? Öneriler hem sağlık kurumlarına, hem sağlık çalışanlarına, hem de hasta ve toplumun tüm üyelerine yeni sorumluluklar getirmektedir. Bu önerilerin bazıları aşağıdadır:
•Performans değerlendirilmesinde “hacim” (volume) değil, “değer” (value) ön plana alınmalı,
•Birinci basamak sağlık hizmetinin (“primary care, general practice” veya aile hekimliği) yeniden yapılandırılması,
–Kalite, koordinasyon ve hasta mutluluğu
•Kültür değişimi (hesap verebilirlilik, hasta güvenliği, “high performing healthcare system” olma özellikleri)
•IT (integre elektronik sağlık kayıt sistemleri, “meaningful use” kavramı)
•Hastaya sorumluluk ve hesap verebilirlilik kavramları ile yaklaşım, hastayı karar verme süreçinin bir parçası yapmak,
•Hekim etkinleştirilmeli,
•Sağlıklı olma/kalma kavramı güçlendirilmeli ve sağlıklı olanı, hastalık belirtileri çıkmadan iyileştirmeye çalışılmalı.
Bu stratejiler hem ABD’de, hem de Avrupa’da uygulanmaya başlamış bulunmaktadır. Bazılarının ülkemizde de uygulandığını biliyoruz. En önemlisi olan sağlık sisteminin performansının yükseltilmesi, yani verilen hizmetin kalitesinin ve değerinin yükseltilmesi zaman alacaktır. Ülkemizde de bu konuyu ciddiye alma zamanı gelmiştir.
Bu önemli konuyu sunma fırsatı verdikleri için SASDER’e çok teşekkür ederim.
H. Erdal Akalın
Not: Yararlanılan kaynaklar metin içinde geçmektedir.