Avrupa’da 2008 yılında 18 Kasım “Antibiotik Farkındalık Günü” olarak belirlenmiştir. Her yıl 18 Kasım’da hem topluma hem de sağlık çalışanlarına “antibiotik kullanımı” ile ilgili bilgiler verilmekte, bu ilaçların doğru, uygun ve akılcı kullanımı gerektiği hatırlatılmaktadır.
Amerika Birleşik Devlerleri bu konuyu biraz daha ciddiye alıp bu farkındalığı bir gün değil bir haftaya yaymıştır, her yıl 12-18 Kasım tarihleri arasında benzer aktiviteler orada da yapılmaktadır. Türkiye’de de başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili sivil toplum kuruluşları “Antibiotik Farkındalık Günü” ile ilgili faaliyetlerde bulunmaktadır.
Neden böyle bir güne ihtiyaç duyulmuştur? Konu ile ilgili çoğu bilim adamı antibiotiklerin “sosyal etkili ilaçlar” olduğunu ileri sürmektedirler. Nedeni çok açık! Eğer antibiotikler akılcı bir şekilde kullanılmaz iseler, antibiotik dirençinin gelişmesine neden olacaklardır. Bu direnç gelişmesi sadece ilacı kullanan hasta veya kişiyi değil tüm toplumu etlkilemektedir. Bu nedenle akılcı olmayan antibiotik kullanımı “toplum sağlığı”nı tehdit etmektedir.
Antibiotiklere direnç gelişmesinin sonuçları şu şekilde özetlenebilir:
- Hastaneye yatış riskinin artması,
- Hastanede yatış süresinin uzaması,
- Hastane harcamalarının artması,
- Yoğun bakıma yatışın artması ve kalış süresinin uzaması,
- Ölüm riskinin artması.
Bilimsel çalışmalar antibiotik kullanımının antibiotiklere direnç gelişmesine yol açtığını çok açık bir şekilde göstermiştir. Bu nedenle gerek toplumda, gerekse hastane veya diğer sağlık kurumlarında antibiotik kullanılırken çok dikkatli davranılmalıdır. Her antibiotik kullanımı sonrasında antibiotik direnci gelişebileceği akılda tutulmalıdır.
CDC verilerine göre, poliklinik veya muayenehanelerde antibiotiklerin %50’si, üst solunum yolları infeksiyonu nedeni ile reçete edilmektedir. Bu infeksiyonların büyük çoğunluğu viruslarla gelişmektedir. Bakteriyal olanları oldukça nadirdir. Antibiotikler bakterilere etkilidirler, viruslara hiçbir etkileri yoktur. Bu nedenle üst solunum yolları infeksiyonu nedeni ile antibiotik kullanımı çoğu zaman gereksizdir.
Hastanelerde antibiotiklerin %50’si gereksiz veya uygun olmayan bir şekilde kullanılmaktadır. Özellikle cerrahi profilaksi amacı ile verilen antibiotiklerin seçimi, zamanlaması ve süresi çoğu zaman bilimsellikten uzaktır.
Acil servislerde allerjik reaksiyon nedeni ile görülen çocukların çoğunda neden, antibiotik kullanımıdır.
Yine CDC verilerine göre, hastanelerde de antibiotik kullanımı ile ilgili önemli sorunlar vardır. Antibiotik ile tedavi edilen hastaların yarısında bu ilaçlar ya gereksiz kullanılmakta, ya da uygun olmayan bir şekilde verilmektedir. Hastalerde yatan milyonlarca hastada antibiotik direnci önemli sorunlara neden olmaktadır. Yoğun bakımlarda gelişen infeksiyonların %70’i antibiotiklere dirençli bakteriler ile gelişmektedir. Bazı infeksiyonların nedeni olan bakteriler (Acinetobacter gibi) kullanılmakta olan tüm antibiotiklere dirençli hale gelmiştir.Bu infeksiyonlarda antibiotik kullanımına bağlı ciddi sorunlar yaşanmakta ve mortalite yükselmektedir.
Bütün bunlara ek olarak son yıllarda yeni antibiotik geliştirmede çok büyük sıkıntılar yaşanmakta ve bu sıkıntıların devam edeceği çok açık bir şekilde görülmektedir.
Ülkemizde de antibiotik kullanımın çok yaygın olmasından dolayı (en fazla kullanılan ilaçlar = antibiotikler) bu sorunların hepsini yaşamaktayız. Hem toplumda, hem de sağlık hizmetine bağlı gelişen infeksiyon etkenlerindeki direnç oranları çok yüksektir! Hala hastanelerimizde “antibiotik yönetimi programları” (antibiotic stewardship) çok kısıtlı uygulanmaktadır. Geri ödeme kuralları nedeni ile getirilen ciddi reçeteleme kısıtlamaları nedeni ile infeksiyon hastalıkları eğitimi dışında antibiotik kullanımı ile ilgili konulara pek değinilmemektedir. Çoğu yeni uzman bu ilaçlar ile ilgili yeterli bilgiye sahip değildirler.
Ne yapalım? Öneriler senelerdir tartışılıyor. Ama tüm dünyada iyiye gidiş olduğu söylenemez, tam tersine yeni direnç mekanizmaları ile karşımıza çıkan bakteriler savaşı kazanıyor gibi gözüküyor. Direnç gelişmesinin bu ilaçların kullanımı ile doğrudan bir ilişkisi olduğuna göre en önemli konu, antibiotiklerin akılcı kullanımı! Yani antibiotikler ufukta görülmediğine göre yapılacak başka birşey de yok! Hem hastane dışında, hem de hastane ve diğer sağlık hizmeti sunan kuruluşlarda “antibiotik yönetim programları”ının bir an önce kullanılmaya başlanması ve bunun yaygınlaştırılması gerekmektedir. Toplumun antibiotik kullanımı konusunda biligilendirilmesi, bilinçlendirilmesi çok önemli konulardan birisidir. Artık başta çocuk poliklinikleri olmak üzere, her yere, özellikle üst solunum yolları infeksiyonlarında antibiotiklerin çözüm olmadığı konusunda bir farkındalık yaratılması zamanı gelmiş, hatta geçmiştir.
Antibiotikleri akılcı kullanalım, yoksa elimizde bir şey kalmayacak!
H. Erdal Akalın
Kaynaklar:
1. Cliodna A. M. McNulty. European Antibiotic Awareness Day 2012: general practitioners encouraged to TARGET antibiotics through guidance, education and tools. J Antimicrob Chemother 2012; 67: 2543–2546
2. Facts About Antibiotic Resistance, www.cdc.gov/getsmart/resources
Seçme Sunumlar bölümünde CDC’nin slide setini bulabilirsiniz.