Tanı koyma anı, bir doktorun bilgi ve becerilerini ortaya koyacağı, güvenli ve etkin bir sağlık hizmetini belirleyen en önemli andır. Klinik muhakeme ve tanısal karar verme süreci, hastanın tüm tedavi planını değiştirebilir, tıbbi bakımın sonucunu olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir.
Tanı hatası, sonradan yapılan bir takım tetkik veya yeni ortaya çıkan bulgularla saptanan kaçırılmış, yanlış ya da gecikmiş bir tanı olarak tanımlanabilir. Tanısal süreç hatalarını, yanlış ya da gecikmiş tanılar, bunların bir kısmını da istenmeyen, hatta sentinel olaylar takip eder. Öte yandan, her yanlış tanı hastaya zarar ile sonuçlanmayabileceği gibi, hastaya zarar veren durum olmayan bir hastalığın tanısının konması sonucu yapılan tetkik, girişim ve tedaviler de olabilir. Kaçırılmış ya da gecikmiş tanılar hastanın sağlık serüveninde ciddi sonuçları olabilecek, morbidite ve hatta mortalite ile sonuçlanabilecek dönüm noktaları oluşturur. “Yüksek kaliteli tanı” doğru, zamanında, etkili, hasta merkezli, etik ve verimli olmalıdır.
Acıbadem Üniversitesi, Sağlık Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi desteği ile konu ile ilgili bir rapor yayınlandı; TANI HATALARI: Güvenli ve Yüksek Kaliteli bir Sağlık Sistemi için Öncelikli bir İyileştirme Alanı (Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver Prof. Dr. Mustafa Serteser Prof. Dr. İbrahim Ünsal Prof. Dr. H. Erdal Akalın. Acıbadem Üniversitesi Yayını, Mart 2016). Rapor, Merkez’in ilk yayını oldu. Destekleri nedeni ile Acıbadem Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Ahmet Şahin’e ve Merkez Müdürü Doç. Dr. Sayın Haluk Özsarı’ya çok teşekkür ederiz.
Amerikan Tıp Enstitüsü (Institute of Medicine), Eylül 2015’te, bu rapor basıma hazırlandığı sırada, “To Err is Human: Building a Safer Health System (2000)” ve “Crossing the Quality Chasm: A New Health System for the 21st Century (2001)” rapor dizisinin devamı niteliğinde, “Improving Diagnosis in Health Care” başlıklı raporunu yayınlamış ve tanı hataları sorununun üstesinden gelebilmek için acil değişim önermiştir.
Tanı hatalarını önlemek için atılacak adımların başında, elbette ki hasta güvenliği ile ilgili tüm alanlarda olduğu gibi, sağlık sisteminin her düzeyinde liderlik ve bir kültür değişimi gerekmektedir. Sonrasında da kurumsal yapılanma ve politik düzenlemelerle ilerleme kaydedilmelidir. Tanı hatalarının önüne geçilmesi ve daha güvenli bir sağlık sistemi için ülkemizdeki sağlık politikalarını şekillendirebilecek en önemli adımlar, öneriler şeklinde sıralanmıştır.
Öneriler
- Tanı hatalarının gerçekleştiği, çoğu zaman gözden kaçtığı ve ciddi morbidite, mortalite ve ekonomik kayıp nedeni olduğu kabul edilmeli; bu konudaki farkındalık arttırılmalıdır.
- Tanı hataları, en üst düzeyde liderlik ve kültür değişikliği gerektiren çok boyutlu bir iyileştirme alanı olarak ulusal sağlık araştırmaları, kalite ve sistem iyileştirme süreçlerinin odağında olmalıdır.
- Tanı hatalarının önüne geçilebilmesi için öncelikle kurumların hasta güvenliği kültürünü kabullenmesi ve kurumun en öncelikli değeri haline getirmesi; kurumsal politika ve prosedürlerle çok düzeyli bir iyileştirme süreç planı geliştirmesi gerekir.
- Ulusal ve kurumsal düzeyde, öncelikle var olan durumun saptanması, kök neden analizlerinin yapılması, tanı hatalarının objektif ölçütlerle izlenmesi, insidansın saptanması ve raporlanması, en nihayetinde elde edilen veriler ışığında hareket planları oluşturulmalıdır.
- Tanı hatalarının en sık görüldüğü ve hasta güvenliğini en ciddi anlamda tehdit ettiği sağlık hizmet alanları saptanmalı, bu alanlar iyileştirme süreçlerinde önceliklendirilmeli ve alana özgü risk bazlı planlar yapılmalıdır.
- Performansa dayalı ödeme sistemi, dar zamanlarda ve uygunsuz şartlarda yapılan hasta değerlendirmeleri, sağlık personeline şiddet uygulanması gibi etkenler doktorların savunmacı bir yaklaşım izlemesine ve tanı hatasından kaçınmak isterken, diğer taraftan hasta güvenliğini tehdit edecek başka yüklerin altına girmesine yol açmaktadır. Tanısal kaliteyi ölçerek ödüllendirmek ve kantitatif bir değerlendirmeden kalitatif bir performans değerlendirme sistemine geçmek daha güvenli ve sürdürülebilir bir sağlık sisteminin gerekliliğidir.
- Kurumlar pozitif geribildirim kültürünü benimsemelidir. İstenmeyen olay bildirimleri cezalandırıcı bir tavır içinde karşılanmamalı, tanı hatalarının saptanmasına yardımcı olacak olay bildirimlerinde sağlık ekibine yapıcı bir geribildirim verilmeli, hatanın tekrarlanmaması için öğrenme ortamları sağlanmalıdır.
- Uyumlu bir ekip ve sıkı bir takım çalışması hasta merkezli bir sağlık sisteminde kalite gelişimine katkıda bulunur. Bu nedenle, “bir takım içerisinde çalışabilme” yetisi ve kültürü, tıp eğitiminin erken yıllarından itibaren kazandırılmalıdır.
- Klinik karar verme süreçlerindeki bilişsel yolakları etkileyen yorgunluk, uykusuzluk, ideal olmayan koşullarda ve sürelerde hasta karşılaşmaları, iş yükünün ve çalışma sürelerinin çok fazla olması gibi kişisel ve çevresel etkenler analiz edilmeli; sistem, kurum ve kişi düzeyinde bu etkenlerin iyileştirilmesi için adım atılmalıdır.
10.Tanı hatalarını önlemeye yönelik tüm konu başlıkları “hasta güvenliği eğitimi” üst başlığı altında tıp fakültelerinin, ilk yıllardan itibaren, müfredatına dahil edilmelidir. Öğrencilere klinik muhakeme ve karar verme süreçlerini sağlıklı bir şekilde işletebilmeleri, takım içinde uyumlu bir şekilde çalışabilmeleri, hasta güvenliği ve kalite kültürünü özümsemeleri için gerekli tutum ve davranışlar kazandırılmalıdır.
- Elektronik sağlık kayıtları, hastayı süreklilik içinde değerlendirmeye izin verecek şekilde bütünleştirilmeli ve akılcı bir şekilde kullanılmalıdır. Elektronik sağlık sistemi alt yapısı hedefe yönelik, pratik ve zamandan tasarruf ettirecek “kullanıcı-dostu” bir şekilde kurulmalı, hasta güvenliğini arttırması beklenen bir sistem hastaya ayrılan zamandan çalarak sağlık
sistemini “hasta merkezli” bir odaktan “bilgisayar merkezli” bir odağa taşımamalıdır.
12.Topluma sağlık okuryazarlığı kazandırılmalı; sağlıklarının korunması ve hastalıklarının izlenmesinde bireylerin aktif, yapıcı bir rol almaları sağlanmalıdır.
Ülkemizdeki güncel sağlık sisteminde, hasta tanıları üzerinden yapılan işlemler için performans teşviki uygulansa da, sistem esasında bu tanıların ne kadar doğru olduğunu sorgulamamakta, doğru ya da yanlış bu tanılar üzerinden yapılan işlemleri değerlendirmeye almaktadır. Özellikle görülen hasta sayısı, hasta başına ayrılan zaman, iletişim yetersizlikleri, ücretlendirme sistemi, defansif tıp uygulamaları gibi konuların tanı hatalarının artmasına neden olabileceği bilinmektedir. Bu nedenle en kısa zamanda hasta güvenliği konusunda daha ciddi bir yaklaşım gerekmektedir.
H. Erdal Akalın
İlgilenenlere Öneriler
1.TANI HATALARI: Güvenli ve Yüksek Kaliteli bir Sağlık Sistemi için Öncelikli bir İyileştirme Alanı. Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, Prof. Dr. Mustafa Serteser, Prof. Dr. İbrahim Ünsal, Prof. Dr. H. Erdal Akalın. Acıbadem Üniversitesi Yayını, Mart 2016.
- Improving diagnosis in health care. National Academies of Sciences, Engineering, and Medicine. Washington, DC: The National Academies Press, 2015.
3.Graber ML, Franklin N, Gordon R. Diagnostic error in internal medicine. Arch Intern Med 2005; 165:1493-9.
4.Bob Wachter. Diagnostic errors: central to patient safety, yet still in the periphery of safety’s radar screen. http://community.the-hospitalist.org/2013/10/09/diagnostic-errors-central-to-patient-safety-yet-still-in- the-periphery-of-safetys-radar-screen/.