Sağlık Kurumlarının Yönetiminin Lideri Hekim Olmalıdır

Prof. Dr. Metin Çakmakçı – Bir sağlık kurumunun lideri, tartışmasız, bir hekim olmalıdır. Bu konuda Batı dünyasında yıllar öncesinde “modern” bir hareket olarak başlamış olan, hekimden profesyonel yöneticiye olan değişim beklenen başarıyı gösteremeyince çoktan geri dönmeye başladı.

 

Halen, örneğin ABD’de hastanelerin çoğunda (%95-96’sında) tepe yönetici olarak tıbbi bir eğitimi olmayan bir profesyonel yönetici olsa da iddialı ve en iyi hastanelerde artık bakış açısı değişmiş durumdadır. Biz şimdi -en azından kamuda- ne yazık ki hekimden profesyonel yöneticiye geçmeye çalışıyoruz. Ne yazık ki faz farkını burada da kaçırmış olacağız.

Hekim -gerekli yönetim becerileri eğitimi ve deneyimi olmak koşuluyla- bir sağlık kurumunu daha iyi yönetebilmektedir. Asında doğru tanımıyla, “…bir sağlık kurumuna daha nitelikli liderlik yapabilmektedir” demek gerekir. Çünkü kurumun yaptığı esas işe (İngilizde tanımıyle “core business”e) -yani sağlık hizmet üretimine- eğitim ve deneyimi gereği hakimdir, bu konuda derin ve sezgisel bilgiye sahiptir. Sorunlarıyla, çözüm yollarıyla karmaşık bu hizmetin iç yüzüne, ilişkilere ve oyuncularına hakimdir ve bu nedenle doğru kararları vermesi ve kurumsal stratejiyi daha iyi belirlemesi mümkündür. Ayrıca bir hekimin hem kurum içerisinden hem dışından lider olarak kabullenilmesi çok daha doğaldır. Yönetilmesi gereken diğer, çoğu destek işi olan alanlar, örneğin insan kaynaklarının yönetilmesi, pazarlama ve fiyatlandırmanın, mali süreçlerin yönetilmesi, bütçenin izlenmesi, teknik alt yapının sürdürülmesi, satınalmanın yürütülmesi, bilgi teknolojileri ve benzeri işler yetkilendirilebilecek ve devredilebilecek işlerdir. Yani, salt yönetim becerisine sahip olmak artık değerli değildir.

 

Bu söylediklerime kanıt olarak profesyonel yönetici yapısına yıllar önce ilk geçen ABD’de ülkenin en iyi hastanelerini şu anda kimin yönettiğine bakmak gerekir. Bilimsel bir takım -kalite, tıbbi sonuçlar, hasta güvenliği, altyapı ve kapasite verisi gibi- bilgilerin dikkate alınması ile U.S. News and World Report dergisi tarafından hazırlanan ve en son Haziran 2011’de yayınlanmış olan “2011/2012 Amerikanın en iyi hastaneleri” araştırmasında 6500 içerisinde yalnızca 17 hastane, birden çok uzmanlık alanında olağanüstü başarı nedeniyle “Honor Roll” sınıfına yükselmiştir. Bu hastaneler sırasıyla şunlardır:

 

1.    Johns Hopkins Hospital, Baltimore
2.    Massachusetts General Hospital, Boston
3.    Mayo Clinic, Rochester, Minn.
4.    Cleveland Clinic, Cleveland, OH
5.    Ronald Reagan UCLA Medical Center, Los Angeles
6.    New York-Presbyterian University Hospital of Columbia and Cornell,
7.    UCSF Medical Center, San Francisco
8.    Brigham and Women’s Hospital, Boston
9.    Duke University Medical Center, Durham, N.C.
10.  Hospital of the University of Pennsylvania, Philadelphia
11.  Barnes-Jewish Hospital/Washington University, St. Louis
12.  UPMC-University of Pittsburgh Medical Center, Pittsburgh
13.  University of Washington Medical Center, Seattle
14.  University of Michigan Hospitals and Health Centers, Ann Arbor
15.  Vanderbilt University Medical Center, Nashville
16.  Mount Sinai Medical Center, New York
17.  Stanford Hospital and Clinics, Stanford, California

 

Bunların üçü dışında (University of Pennsylvania, Barnes-Jewish Hospital ve Stanford Hospital) kalan 14’ünün tepe yöneticisi, yani CEO’su bir hekimdir. Ayrıca, Baylor, Ohio State, Children’s Hospital of Philadelphia, Lahey Clinic, Memorial Sloan-Kettering Cancer Center, The Methodist Hospital, Texas Medical Center ve listeyi uzatmamak için saymadığım en iyi hastaneleri “profesyonel yönetici” değil, “profesyonel bir hekim” yönetmektedir. Bu durumu, neden ve sonuçlarını iyi analiz etmek gerekir.

 

Nitekim, bu verileri de dikkate alınarak yapılmış olan bir çalışma (A.H.Goodall. Physician-leaders and hospital performance: Is there an association,Social Science & Medicine, Volume 73, Issue 4, Pages 535-539, July 2011)hekim liderliğindeki Amerikan hastanelerinin kalite puanlarının hekim olmayan bir yöneticinin yönettiği hastanelere oranla belirgin olarak daha yüksek olduğunu göstermektedir.

 

McKinsey ve London School of Economics and Political Science’ın İngiltere’de yaptıkları bir araştırmada (PJ Castro et al. A healthier health care system for the United Kingdom, The McKinsey Quarterly, February 2008)hastanelerdeki yönetim uygulamalarının daha iyi sağlık hizmeti ve hastane verimliliği ile doğrudan ilişkili olduğunu, işletme etkinliği, insan kaynakları ve performans yönetiminin hastanedeki enfeksiyon oranları, yeniden yatış oranları, hasta ve çalışan memnuniyeti ve gelir ile paralel gittiğini göstermiştir. Araştırmada bütün bu ilişkili parametrelerin güçlü bir hekim liderliği ile iyileştiği kanıtlanmıştır.

 

Metin Çakmakçı

Profesör Doktor

Anadolu Sağlık Merkezi, Tıbbi  Tıbbi Hizmetler Direktörü, Gebze, İzmit

You might also like