DSC04961Uzun süreden beri yazı yazmıyordum, sitemde. Nedeni çok açık: İçimden gelmiyor! Pek çok olumsuz olay yaşadığımız ve sorunların olduğu bir ortamda sağlık politikaları ile ilgili yazı yazmak pek kolay olmuyor. Bu yazıda yeni yayınlanan üç raporu paylaşmaya çalışacağım.

Ama önce bir güzel olayı tekrar hatırlayalım: Kimya Dalında Nobel ödülünü Prof. Dr. Aziz Sancar kazandı! Kendisini bu büyük başarısından dolayı tebrik ediyorum. Genç bilim insanlarımızın alacağı çok dersler var, umarım bu bir başlangıçtır, arkası gelir.

RAND Corporation 2015 yılında yeni bir kitap yayınladı. Yazarı uzun yıllar sağlık sektöründe üst düzey yöneticilik yapmış olan Robert H. Brook! “Redefining Health Care Systems” adlı kitap son 50 yılda sağlık sistemlerinde olan değişiklikleri ve gelecekte neler olabileceğini özetliyor. Kitap, benim jenerasyonumun yaşadığı değişimi anlatıyor sanki!

Bilimsel bir yaklaşım ile yazar, son 50 yılda sağlık sistemleri araştırmalarının ortaya çıkardığı gerçekleri sıralıyor. Bu inceleme sonrasında sağlık sistemini etkileyen en önemli bilimsel sonuçlar şunlar:

  1. Sağlık durumu (kişisel ve toplumsal olarak) ölçülebilir bir nesnedir.
  2. “Ücretsiz” sağlık hizmeti toplumu daha sağlıklı kılmaz, ancak kişiler sağlık hizmeti “bedava” ise daha fazla kullanırlar. Bu kullanımda hem yararlı hem de yararsız olan hizmetler yer alır.
  3. Tersinden bakınca, eğer toplum sağlık hizmetini “cebinden öderse” daha az hizmet kullanır, hem gerekli hizmeti hem de gereksiz hizmeti!
  4. Doktorların nasıl ücretlendirildiği klinik uygulamalarını etkiler!
  5. Sağlık sunumu kalitesi ölçülebilir.
  6. Sağlık hizmeti kalitesi kişilerin yaşadığı yere göre, sosyoekonomik durumlarına göre, hatta hizmeti aldıkları hastanelere ve doktorlara göre büyük farklılıklar gösterebilir.
  7. “Uygun sağlık hizmeti/gerekli sağlık hizmeti” tanımlanabilir/ belirlenebilir.
  8. Sağlık hizmeti kullanımında coğrafik yerleşim/dağılım etkileyici bir faktördür.
  9. Depresyon, tüm dünyada en önemli morbidite nedenlerinden biridir.
  10. Sağlık sunumunda hem hekimlerin hem de hastaların daha iyi geliştirilmiş “karar destek sistemlerine” ihtiyaçları vardır.
  11. Bugünkü sağlık sistemleri “israfa” yol açmaktadır, kolaylaştırmaktadır.
  12. Sağlıklı olmayı en önemli faktör, kişi ve toplumun sosyoekonomik durumudur.

Kitap bu başlıkların her birini ayrı ayrı incelemekte ve sorunların iyileştirilmesi için öneriler sunmaktadır. Tüm dünyada tartışılan konuları deneyimli bir yöneticinin analizi ve çözüm yolları önerilerini görmek oldukça etkileyici. İlgilenenlere öneririm.

İkinci önereceğim bir “el kitabı”! “HealthCatalist” tarafından 2014 yılında yayınlanmış, “Healthcare: A Better Way, The New Era of Opportunity”! “John Haughom, M.D. ve arkadaşları tarafından hazırlanmış.

Kitabın başlangıcında çarpıcı bir şekilde Amerikan Sağlık Sisteminin son 100 yılını özetliyor yazarlar:

  1. Doğumdan itibaren yaşam beklentisi 1900’dan 2010’a 49 yıldan 80 yıla çıkmış.
  2. Kalp hastalıklarına bağlı mortalite 1960’dan bu yana %56 azalmış.
  3. İnme (stroke) nedeni ile ortaya çıkan ölümlerde 1950’den bu yana %70 azalma görülmüş.

Bu gelişmenin nedenlerini de “Modern Tıp” uygulamalarına bağlıyor yazarlar:

  1. Yeni ve yüksek standartlı klinik eğitim,
  2. Profesyonel ruhsatlandırmada daha ciddi davranılması,
  3. Klinik uygulamaların bilimsel araştırmalara dayandırılması,
  4. Hastane ve diğer sağlık kurumlarının yeni yönetim biçimleri,
  5. Yeni ve modern hemşirelik uygulamalarının geliştirilmesi,
  6. Daha modern hijyen teknolojisinin uygulanmaya konulması ve
  7. Yeni toplum sağlığı politikaları ve tedavi uygulamaları.

Ancak son yıllarda değişen sağlık politikaları, sosyoekonomik durum, yaşam koşullarında değişim, yeni ve pahalı teknolojiler gibi faktörler sağlık sistemlerinin başarısının/başarısızlığının sorgulanmasına neden olmaktadır.

Kitabın ilgi çekici bölümlerinden birisinde, bugün ve gelecekte sağlık sistemlerini zorlayacak faktörler gözden geçirilmiş. Bu sitede buna benzer bilgiler daha önce de paylaşılmıştı. Ancak tekrarlamakta yarar var sanırım:

  1. Sağlık hizmetinin kalitesi
  2. Sağlık harcamaları, israf
  3. Kaliteli sağlık hizmeti sunumu için reform
  4. Kaliteli sağlık sunumu değerlendirilmesinin alt yapısının hazırlanması
  5. Sağlık hizmeti sunumundaki variasyonlar, nasıl önlenir, kaliteye etkileri
  6. Hasta güvenliği sorunu
  7. İnformasyon teknolojisinin sağlık hizmetindeki rolü
  8. Sağlık sisteminin karmaşıklığı ve buna olan adaptasyon yetersizliği.

Kitabın daha sonraki bölümleri bu zorluklarla nasıl baş edilebileceği ile ilgili önerileri içeriyor. Bence bugün ve yarının sağlık yöneticilerinin başucu kitabı olması gereken bir yapıt!

Son olarak da “The Boston Consulting Group”un Eylül 2015’de yayınladığı bir makaleye değineceğim. “How to Define Health Care Outcomes”? Yazarlar E. Hansson, A. Kohler, N. Skarsgard ve S. Larsson.

Yazarlar oldukça ilginç bir çalışma yapmışlar. Michael E. Porter ile başlayan çalışmalar, International Consortium for Health Outcomes (ICHOM) katkıları ile pek çok sağlık sorunu için “sağlık sonuçları” belirleme açısından önemli bir yere ulaştı. ICHOM, 2017 yılı sonuna kadar 50 kadar global standart geliştirmek için çalışmalarını sürdürmektedir.

Yaygın kullanılan şekli ile klasik yaklaşım belli metriklerin ölçümü ile yapılmaktadır. Bunlar;

  1. Hastanın başlangıçtaki durumu ve sonuçları etkileyebilecek şartlar.
  2. Yapısal metrikler, hekim, hemşire, sağlık çalışanı nicelik ve nitelikleri, kurum özellikleri gibi.
  3. Süreçlerle ilgili metrikler, rehberlerin varlığı, rehberler uyum, tanı ve tedavi zamanlamaları, kurumsal süreçlere uyum kültürü gibi.
  4. Hasta deneyimi, memnuniyet, klinik çalışanlarının değerlendirilmesi, kurumsal yapısal değerlendirmeler, bekleme süresi, temizlik gibi.
  5. Sağlık indikatörleri, tedavi öncesi ve sonrası belli markerlardaki değişiklikler gibi.

Bu çalışmada bunların önemi belirtilirken, bilimsel olarak geliştirilen bu ölçüm setlerinin hasta beklentileri ile örtüşmediği tartışılıyor. Son zamanlarda “hasta memnuniyeti” yerine “hasta deneyimi” veya “hasta sorumluluğu/sözleşmesi” tanımları ön plana çıkıyor (patient experience, patient engagement). Verdikleri çok güzel bir örnek var. Meme kanserli hastalara kendileri için hangi sonuçların önemli olduğu sorulmuş, cevaplar şöyle:

  1. Gelecek için olan endişe, gelecek günlerin ne getireceği %44
  2. Çok yorgun hissetme %39
  3. Sağlık sigortası ve harcamalar ile ilgili endişeler %38
  4. Yeterli beslenme %37
  5. Etrafta hareket edebilme (yürüme, merdiven çıkma, vs) %33
  6. Aile, çocuklar ve arkadaşlar için endişelenme %33

Liste uzayıp gidiyor. Şimdi bir de bilimsel olarak hangi metrikler ölçülüyor onu görelim:

  1. Mortalite
  2. Komplikasyonlar
  3. Relaps
  4. Hasta memnuniyeti
  5. Tanı ve tedavi için geçen süre
  6. Cerrahi öncesi tanı
  7. Tümör ile ilgili bilgiler
  8. Cerrahi teknik!

İki listenin birbiri ile ilişkisi var mı? Eğer merkeze hastayı koyuyor isek, daha iyi metrikler bulmamız gerekmiyor mu?

Sağlık sistemlerinde iyileştirilecek daha pek çok şey var. Bütün dünya bununla uğraşıyor. Bizlerin de bu kitap ve makalelerden alması gereken çok dersler var. Umarım daha iyi bir sağlık sistemi için verilen uğraşlara katkıda bulunur bu çalışmalar!

 

H. Erdal Akalın

 

İlgilenenlere Öneriler

RAND, Redefining Health Care Systems, Robert H. Brook, 2015.

http://www.rand.org/pubs/corporate_pubs/CP788.html

www.rand.org/health.html

Healthcare: A Better Way. The New Era of Opportunity. John Haughom, MD, 2014.

https://www.healthcatalyst.com/

BCG, How to Define Health Care Outcomes. Elisabeth Hansson, Arne Kohler, Nicolai Skarsgård, and Stefan Larsson, Sep-2015.

www.bcg.com

www.isc.hbs.edu/health-care/vbhcd/Pages/default.aspx

www.ichom.org

 

 

 

You might also like