“Global Sepsis Allience”ın verilerine göre, dünyada her 3-4 saniyede bir sepsis nedeni ile bir ölüm oluyor. GAS kurucu üyeleri bu sık görülen ve sonuçları oldukça kötü olan tıbbi soruna daha fazla dikkati çekebilmek için 13 Eylül gününü “Dünya Sepsis Günü” (World Sepsis Day) olarak ilan ettiler. Grubun misyonu “sepsis insidansını ve sepsise bağlı mortaliteyi, 2020 yılına kadar %20 azaltmak”.

Neden bu kadar önem veriliyor bu konuya? Belki bazı rakamları hatırlarsak daha iyi anlayabiliriz.

Amerika Birleşik Devletleri’nde hastaneye yatan hastaların %2’sinde, yoğun bakım ünitelerine yatan hastaların ise %10’unda sepsis gelişmektedir. Her yıl ABD’de 750.000 hastaya sepsis tanısı konmaktadır. Bu verilerden çıkılarak yapılan tahminlere göre her yıl dünyada 19 milyon hastada sepsis gelişmektedir. Sepsis tanısı konan hastaların %20-30’u ölmektedir. Hastaneden taburcu olduktan sonra bile mortalite riski 5 kat artmaktadır. Bu hastalarda yaşam kalitesi ciddi bir biçimde kötüleşmektedir.

Gelişmekte olan ülkelerde çocukluk çağındaki ölümlerin %60-80’ninden sepsis sorumludur. Yılda 6 milyon yeni doğan ve çocuk sepsis nedeni ile yaşamını yitirmektedir. Yılda 100.000 maternal sepsis bildirilmektedir. Dünyada her bir saatte 50 kişi sepsis nedeni ile ölmektedir.

Bu kadar önemli bir sağlık sorunu olan sepsisin görülme sıklığı ve mortalitesini azaltmak için başlatılan kampanyalarda GSA’nın hedefleri şunlardır:

Etkin önleme stratejileri ile sepsis görülme sıklığının azaltılması,
Sepsis prognozunun iyileştirilmesi,
Sepsis sonrası uygun rehabilitasyon hizmetlerinin sağlanması ve bunlara erişimin arttırılması,
Sepsis ile ilgili farkındalığın arttırılması ve bu karmaşık sorunun daha iyi anlaşılmasına yardım edilmesi,
Sepsisin global etkisinin izlenmesi ve ölçülmesi, sepsis kontrolü ve yönetiminin iyileştirilmesi.

Bu çalışmalar çerçevesinde GAS’nin “Surviving Sepsis Campaign” adını verdiği rehberler 2008 ve 2012 yıllarında yayınlandı (Surviving Sepsis Campaign: International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock:2012). Bu rehberde adım adım sepsisli bir hastanın yönetimi ile ilgili kanıta-dayalı öneriler verilmektedir. Rehberde ayrıca, en önemli zaman dilimi olan ilk 3 saat ve ilk 6 saatte yapılması gerekenler de “demet” (bundle) olarak önerilmektedir.

European School of Internal Medicine 2013 (ESIM 2013) sırasında bu konuyu tartışma sorumluluğunu ben üstlendim. Hem Avrupa’nın 19 ülkesinden gelen genç iç hastalıkları asistanları ile bir arada olma fırsatını elde ettim, hem de rehber ve demetlerin bundan sonraki klinik uygulamalarındaki önemi vurgulamaya çalıştım. Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TIHUD) adına ikinci kez direktörlüğünü yaptığım ESIM 2013’ü başarı ile tamamlamak, hem katılımcılardan, hem de bizleri yanlız bırakmayan Avrupalı ve Türk konuşmacılardan aldığımız olumlu geri bildirimler bizim ödülümüz oldu.

Umarım bu vesile “Dünya Sepsis Günü”nün ve sepsisin önemini bir kez daha hatırlamış oluruz. Sepsis gelişmesini önlemek için elimizden geleni yapalım, kanıta-dayalı rehberler içinde yönetelim.

H. Erdal Akalın

Not: ESIM sunumumu “Seçme Sunumlar” başlığı altında bulabilirsiniz.

Kaynaklar:

 

  1. Dellinger RP, et.al. Surviving Sepsis Campaign: International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock:2012. Crit Care Med;41:580-637.
  2. Angus DC and van der Poll T. Severe sepsis and septic shock. N Engl J Med 2013;369:840-851.

You might also like